Sayın Adnan Oktar'ın 19 Ekim 2010 tarihli röportajından Ali İmran Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Al-i İmran Suresi 151; “Kendisi hakkında hiçbir delil indirmediği şeyi Allah’a ortak koştuklarından dolayı,...” Allah; “...küfredenlerin kalplerine korku salacağız.” diyor. Bak bunu, Allah küfür olarak görüyor ve münafıkların kalplerine korku salacağını söylüyor. Yani sebepsiz bir korku. Niçin, sebebi; Kendisi hakkında hiç bir delil indirmediği şeyi Allah’a ortak koşuyorlar. “Nerede böyle bir hüküm?” diyorsun. Nerede? Peygamber (s.a.v.)’de böyle bir söz var mı? Ayette böyle bir şey var mı? Yok. Kendi kafasına göre.
Sayın Adnan Oktar'ın 1 Haziran 2012 tarihli röportajından Al-i İmran Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Kuran’dan size ayet okuyayım inşaAllah. Ya Allah Bismillah. Şeytandan Allah’a sığınırım. Ali İmran Suresi 152. Allah diyor ki; “Andolsun, Allah size verdiği sözünde sadık kaldı.” Allah sözünde caymaz diyor, Allah vaadinden caymaz. Mesela Hz. Mehdi (a.s)’ı vaad ettiyse çıkarıyor. Hz. İsa Mesih (a.s)’ı vaad ettiyse çıkarıyor. Ne dediyse yapıyor. Cenab-ı Allah 150. ayette, şeytandan Allah’a sığınırım; “Hayır, sizin mevlanız Allah'tır. O, yardım edenlerin en hayırlısıdır.” 151-“Kendisi hakkında hiç bir delil indirmediği şeyi” yani vahiy olmadığı halde Allah’ın hükmü gibi söyledikleri şeyi, “Allah'a ortak koştuklarından dolayı küfredenlerin kalplerine korku salacağız. Onların barınma yerleri ateştir. Zalimlerin konaklama yeri ne kötüdür. Bakın, “Kendisi hakkında hiç bir delil indirmediği şeyi Allah'a ortak koştuklarından” müşriklerden bahsediyor Cenab-ı Allah. Kadınlar hakkında iftira dolu konuşmaları duydunuz, anlattım dün. Bak diyor ki Allah; “Kendisi hakkında hiç bir delil indirmediği” yani vahiy olmadığı halde vahiymiş gibi gösterdikleri için diyor Allah, “Allah'a ortak koştuklarından dolayı küfredenlerin” bakın, küfredenler olarak gösteriyor Allah, “kalplerine korku salacağız.” Acayip korkaktır yobaz takımı. “Onların barınma yerleri ateştir. Zalimlerin konaklama yeri ne kötüdür.” Cenab-ı Allah Ali İmran Suresi 166’da; “İki topluluğun karşı karşıya geldikleri gün” yani Hz. Mehdi (a.s) ile deccalin karşı karşıya geldiği gün, “size isabet eden ancak Allah'ın izniyle idi.” Mesela bazı insanlar keşke şunu yapmasaydım şöyle olurdu, böyle olurdu diyorlar. Her seferinde unutuyor. Bazen unutmuyor ama çoğu zaman unutuyor veyahut tamamen de unuttuğu olabiliyor. Bir şey olduğunda onun tesadüfen olduğunu zannediyor dehşete düşüyor. Halbuki mutlaka kaderdedir o mutlaka. Şeytandan Allah’a sığınıyorum; “İki topluluğun karşı karşıya geldiği gün, size isabet eden ancak Allah'ın izniyle idi. (Bu, Allah'ın) mü'minleri ayırdetmesi” içindi diyor Allah. Yani imtihan içindi diyor. Mesela aniden Müslüman hiç ummadığı bir şeyle karşılaşabilir, ağır bir iftirayla karşılaşabilir. Hapsedilebilir, dövülebilir, sövülebilir. Müslümanların içerisinden şehitler çıkabilir. Müslüman bunun kesinlikle Allah’tan olduğunu bilecek, inşaAllah.