Sayın Adnan Oktar'ın 27 Mart 2012 tarihli röportajından Araf Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah’a sığınırım, Bismillahirahmanirrahim; Araf Suresi, 151; “Musa kavmine oldukça kızgın, üzgün olarak döndüğünde onlara: ‘Beni arkamdan, ne kötü temsil ettiniz? Rabbinizin emrini çabuklaştırdınız, öyle mi?’ dedi.” Kızgın ve üzgün. Hamiyet-i İslamiyesinden gadap ediyor. Üzülme olmaz tabii Peygamberlerde. Bu Peygamber zellesidir ama buğz edebilir. Müslümanların lideri olmadığında ne oluyormuş? Fitne oluyormuş. Şahs-ı manevi kurtarıyor muymuş? Bak, şahs-ı maneviye terk ediyor orada; şahs-ı manevi kurtarmıyor. Hani şahs-ı manevi yeterliydi? “Musa kavmine oldukça kızgın, üzgün olarak döndüğünde onlara: ‘Beni arkamdan, ne kötü temsil ettiniz? Rabbinizin emrini çabuklaştırdınız, öyle mi?’ dedi. Levhaları bıraktı ve kardeşini başından tutup kendisine doğru çekiyordu.” Çok tatlı bir Peygamber tabii, Acayip gazaplanmış, saçlarından tutuyor kardeşinin; hem saçından hem sakalından böyle. Acayip hiddetlenmiş, Allah’ın dinine bir zarar gelecek diye. Hz. Harun (a.s) ona diyor ki; “"Annemin oğlu, bu topluluk beni zayıflattı (hırpalayıp güçsüzleştirdi)."” Acındırıyor, bıraksın diye. “Annemin oğlu” demesi de, kasten söylüyor ki o cihetten gönlünü yumuşatmak için. Hani anneyi devreye sokunca biraz yumuşar diye. “Neredeyse beni öldürecektiler” diyor Hz. Harun (a.s). Saldırganlaşmışlar o devrin yobazları, kuduruyorlar. Yobazlarda hep vardır. Peygamber’e bile saldırır. Yobaz takımı, saldıranlar. “Bari sen düşmanları sevindirecek bir şey yapma ve beni bu zalimler topluluğuyla birlikte kılma (sayma)’ dedi.” Hz. Musa (a.s)’ın hassas yerine yaklaşıyor ki bıraksın diye. Çünkü saçı, sakalı bırakmıyor, öyle hiddetlenmiş. Bir eli saçında, bir eli sakalında. Hz. Musa (a.s) mülayimleşiyor tabii öyle deyince. “(Musa yalvarıp) Dedi ki: ‘Rabbim, beni ve kardeşimi bağışla, bizi rahmetine kat. Sen merhamet edenlerin en merhametli olanısın."” Allah’ın gazabından korkuyor tabii Hz. Musa (a.s). “Şüphesiz, buzağıyı (tanrı) edinenlere Rablerinden bir gazab ve dünya hayatında bir zillet yetişecektir.” Şimdi de Darwinistler maymunu kendilerine ideal haline getirdiler, değil mi? “Şüphesiz, buzağıyı (tanrı) edinenlere Rablerinden bir gazab ve dünya hayatında bir zillet yetişecektir.” Dünyada da bir zillet, bela oluyor. İman zafiyeti olduğunda o topluluğa da zillet geliyor. “İşte Biz, 'yalan düzüp-uyduranları' böyle cezalandırırız”. Darwinistler ve materyalistler de buradan hisse alsınlar. Allah mutlaka karşılığını veriyor. Şeytandan Allah’a sığınırım. “Kötülük işleyip bunun ardından tevbe edenler ve iman edenler; hiç şüphesiz Rabbin, bundan (tevbeden) sonra elbette bağışlayandır, esirgeyendir.” Kötülük işleyip bunun ardından tevbe ederse insan, bu tamam. Yani ben kötülük ettim daha önce diye felç olmasına gerek yok. Allah’a teslim olup tevbe edecek. O zaman diyor ki Allah bak, “Tevbe edenler ve iman edenler; hiç şüphesiz Rabbin, bundan (tevbeden) sonra elbette bağışlayandır, esirgeyendir.” Bak, “elbette” diyor Allah. “Musa kabaran öfkesi (gazabı) yatışınca,” sakinleşince, “Levhaları aldı. (Onlardan bir) Nüshasında ‘Rablerinden korkanlar için bir hidayet ve bir rahmet vardır’ (yazılıydı).” Allah’tan korkanlar için hidayet,” Allah’ın Hâdi isminin tecellisi Hz. Mehdi kelimesinin de çıkış yeri, değil mi? “Ve bir rahmet vardır (yazılıydı).” “Musa, belirlediğimiz buluşma zamanı için kavminden yetmiş adam seçip-ayırdı.” Sanhedrin Meclisi. Şuanda da yeniden kuruldu Sanhedrin Meclisi. Çok uzun süreden beri yoktu Sanhedrin Meclisi, binlerce seneden beri yoktu. İlk defa Sanhedrin kuruldu, Hz. Mehdi (a.s)’ın çıkış alametlerindendir Sanhedrin’in kuruluşu; Tevrat’a göre, Musevi inancına göre Hz. Mehdi (a.s)’ın çıkış alameti. Çünkü Sanhedrin’in tasdiki ile Hz. Mehdi (a.s) göreve başlıyor. Sanhedrin’e soruyorlar, “ne diyorsunuz bu kişinin Mehdilik’i konusunda?” diyorlar. “Bizim kanaatimiz geldi” diyorlar. Ondan sonra halka duyuruluyor Hz. Mehdi (a.s)’dır diye. “Bunları da 'dayanılmaz bir sarsıntı' tutunca;” deprem oluyor, “dedi ki: ‘Rabbim, eğer dileseydin, onları ve beni daha önceden helak ederdin.’” “İstesen daha önceden de helak edebilirdin, hepimizi de helak edebilirdin” diyor. 1999’daki deprem de Sanhedrin’in kuruluş zamanıdır. Aslında o devirde, onlar büyük olayların olacağını düşünüyorlardı. Daha Türkçesi tarih değişti o devirde, 1999’da, Allah’ın dilemesiyle. O deprem vesilesiyle değişti, öyle diyeyim. Çünkü orada bir karar almışlardı, o kararın hemen akabinde oldu deprem. “Rabbim, eğer dileseydin, onları ve beni daha önceden helak ederdin. (Şimdi) İçimizdeki beyinsizlerin yaptıklarından dolayı,” şimdi de var, Musevilerin içinde beyinsizler, “bizi helak edecek misin? O da Senin denemenden başkası değildir. Onunla Sen dilediğini saptırır,” deccal olur, “dilediğini hidayete erdirirsin.” O da Mehdi olur, Mehdi (a.s) gibi olur, inşaAllah. “Bizim Velimiz Sensin. Öyleyse bizi bağışla, bizi esirge; Sen bağışlayanların en hayırlısısın. Bize bu dünyada da, ahirette de iyilik yaz, şüphesiz ki biz Sana yöneldik. “(Cenab-ı Allah) Dedi ki: ‘Azabımı dilediğime isabet ettiririm, rahmetim ise her şeyi kuşatmıştır.’” Çok acayip bir şey, istisnasız her şeyi Allah’ın rahmeti kuşatıyor. “Onu korkup-sakınanlara,” Allah’tan korkup, helale-harama dikkat edenlere, “zekatı verenlere ve Bizim ayetlerimize iman edenlere yazacağım.” “Allah’ın hükümlerine iman edenlere yazacağım” diyor. “Onlar ki, yanlarındaki Tevrat'ta ve İncil'de (geleceği) yazılı bulacakları ümmi haber getirici (Nebi) olan elçiye (Resul) uyarlar;” Allah diyor ki; “Tevrat ve İncil’de yazılı.” Adam da “Tevrat ve İncil geçerli değil” diyor. Allah, “var” diyor ayette. Baktığımızda görüyoruz Tevrat ve İncil’de. “Yok, geçerli değil” diyor. Olmaz. Kuran’a uygun olan Tevrat ve İncil hükümlerinin hepsi geçerlidir. Kuran’a zıt olanlar geçersiz olur. Peygamberimiz (s.a.v) ümmi, Arapça okuma, yazması yok. Hz. Mehdi (a.s) da ümmi, okuma yazması yoktur. Arapça okuma yazması yoktur Hz. Mehdi (a.s)’ın. “O, onlara marufu (iyiliği) emrediyor, münkeri (kötülüğü) yasaklıyor, temiz şeyleri helal, murdar şeyleri haram kılıyor ve onların ağır yüklerini, üzerlerindeki zincirleri indiriyor.” Hurafeleri, haram saydıkları helalleri, hepsini düzeltiyor, inşaAllah.