8/62- Onlar, seni aldatmak isterlerse, şüphesiz Allah sana yeter. O, seni yardımıyla ve mü'minlerle destekledi.
Herhangi bir şekilde yoldan çevirmeye etkisiz hale getirmeye çalışırlarsa, işari olarak Ahir zamanda Hz. Mehdi (as)'a bakıyor inşaAllah.
8/63- Ve onların kalplerini uzlaştırdı. Sen, yeryüzündekilerin tümünü harcasaydın bile, onların kalplerini uzlaştıramazdın. Ama Allah, aralarını bulup onları uzlaştırdı. Çünkü O, üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.
"Bölünmeyi kaldırdım "diyor Allah "sizi birleştirdim yek vücut ettim" diyor.
8/64- Ey Peygamber, sana ve seni izleyen mü'minlere Allah yeter.
Ahir zamanda işari olarak, "Ey Mehdi sana ve seni izleyen müminlere Allah yeter"
8/65- Ey Peygamber, mü'minleri savaşa karşı hazırlayıp-teşvik et. Eğer içinizde sabreden yirmi (kişi) bulunursa, iki yüz (kişiyi) mağlub edebilirler. Ve eğer içinizden yüz (sabırlı kişi) bulunursa, kafirlerden binini yener. Çünkü onlar (gerçeği) kavramayan bir topluluktur.
Müminleri teşvik et, ilmi mücadeleye, cehde, İttihadı İslam'a, Türk İslam Birliği'nin kurulmasına teşvik et. İnkar edenler kültür, akıl, düşünce olarak zayıftırlar. Onları çok rahat etkisiz hale getirebilirsiniz. Siz onlara bilgiyle, akılla, düşünceyle galip gelirsiniz.
(Adnan Oktar’ın 27 Ağustos 2010 tarihli röportajından açıklamalar)
Sayın Adnan Oktar'ın 17 Ocak 2010 tarihli röportajından Enfal Suresi ile ilgili açıklamalar.
Sayın Adnan Oktar'ın 27 Ağustos 2010 tarihli röportajından Enfal Suresi ile ilgili açıklamalar.
Sayın Adnan Oktar'ın 14 Ekim 2010 tarihli röportajından Enfal Suresi ile ilgili açıklamalar.
Sayın Adnan Oktar'ın 24 Kasım 2010 tarihli röportajından Enfal Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Enfal Suresi 62, şeytandan Allah’a sığınıyorum. Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’e Cenab-ı Allah hitap ediyor. “Onlar seni aldatmak isterlerse, şüphesiz Allah sana yeter. O seni yardımıyla ve müminlerle destekledi.” Ahir zamanda Mehdi (a.s.)’yi de aldatmak isteyecek bazı üçkağıtçılar, oyun oynamaya kalkacaklar. Canab-ı Allah bu ayette Mehdi (a.s.)’ye de işaret etmiş oluyor. Bak diyor; “Seni aldatmak isterlerse, şüphesiz Allah sana yeter” sana hiçbir zarar veremezler “O seni yardımıyla ve müminlerle destekledi “ yani Allah’ın yardımı ve müminlerle nedir, Mehdi (a.s.)nin yardımcıları, talebeleri, salih, samimi Müslümanlar inşaAllah, "ve onların kalplerini uzlaştırdı. Sen, yeryüzündekilerin tümünü harcasaydın bile, onların kalplerini uzlaştıramazdın. Ama Allah, aralarını bulup onları uzlaştırdı. Çünkü O, üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir." Hakikaten bir insan topluluğunu arkadaş yapmak, kardeş yapmak adeta imkânsızdır, çok zordur. Özellikle devrimizde, zamanımızda böyle ölümüne kardeş olması, malını mülkünü Allah için tamamını vermesi, gençliğini vermesi, hayatını vermesi çok çok güçtür. Ancak belirli menfaatler olursa, belirli çıkarlar olursa, belirli süre için, bir kısım insanlar fedakârlık yapabiliyorlar ama ölümüne azimli ve kararlı olarak, bütün hayatını vererek, bütün malını mülkünü vererek, İslam'a hizmet eden insan çok nadir olur. Burada yine sahabelere işaret eden ayet, sahabeleri anlatıyor ama aynı zamanda Mehdi (a.s.) talebelerini anlatıyor. "ve onların kalplerini uzlaştırdı." Allah Mehdi (a.s.) talebelerinin kalplerini uzlaştırdı. "Sen, yeryüzündekilerin tümünü harcasaydın bile" yani istediğin kadar para ver, istediğin kadar imkân ver, araba ver, ev ver "onların kalplerini uzlaştıramazdın." Kıskanır, haset ederler, kavga ederler, birbirleriyle dost olmazlar. "Ama Allah, aralarını bulup onları uzlaştırdı. Çünkü O, üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir. Ey Peygamber, sana ve seni izleyen mü'minlere Allah yeter.” Ahir zamana bakan yönüyle de, “ey Mehdi (a.s.), sana ve seni izleyen talebelere mümin talebelerine Allah yeter." Yani deccal saldırsın, yobazlar saldırsın, münafıklar saldırsın, tuğyan, delalet saldırsın, Darwinistler, materyalistler, komünistler, pkk saldırsın hiç bir şey yapamazlar” diyor Cenab-ı Allah. “Size Allah yeter diyor” inşaAllah. "Ey Peygamber, müminleri cehde hazırlayıp-teşvik et" yani Allah yolunda mücadeleye, tebliğe, dini yaymaya hazırlayıp teşvik et. Asrımıza bakan yönüyle bakarsak, "ey Mehdi (a.s.), talebelerini cehde hazırlayıp teşvik et, onları Darwinizmi, materyalizmi yenecek şekilde, dinsizliği ve ateizmi yenecek şekilde eğit, eğitilmelerini sağla, yönlendir, her türlü çağın teknolojisini, imkânını kullan ve İslam'ı dünyaya yay" o anlama gelir. "Eğer içinizde sabreden yirmi (kişi) bulunursa, iki yüz (kişiyi) mağlub edebilirler." Mehdi (a.s.) talebelerinin özelliği ne? Az olmaları. Sahabenin özelliği neydi? 313 kişiydi Ehl-i Bedir'in sayısı değil mi? Mehdi (a.s.) talebelerinin sayısı kaç tane? 313. Bunu kim söylüyor? Peygamberimiz (s.a.v.) söylüyor. Nasıl söylüyor? Vahiyle söylüyor. Vahyi ona kim bildiriyor? Cibril. Cibril'e kim bildiriyor? Allah. Değil mi inşaAllah. Bak "Eğer içinizde sabreden yirmi (kişi) bulunursa, iki yüz (kişiyi) mağlub edebilirler." Mehdi (a.s.) talebeleri de çok küçük bir toplulukla, dev dünyayı, dünyadaki ateist, Darwinist, materyalist sistemi yerle bir ediyorlar inşaAllah. İsa Mesih (a.s.)'in talebeleri de öyle 1400 kişidir, İsa (a.s.)'nın talebeleri de. Yerle bir ediyorlar bak, 1400 kişiyle bütün dünyayı dize getiriyorlar Allah'ın izniyle.