Adnan Oktar’ın 24 Temmuz 2010 tarihli HarunYahyaTV röportajından
ADNAN OKTAR: “Hiçbir şey hakkında: ‘Ben bunu yarın mutlaka yapacağım’ deme. Ancak: ‘Allah dilerse’ (inşaAllah yapacağım de).” Mehdi (a.s.) talebeleri de, en çok ‘inşaAllah’ı Mehdi (a.s.) talebelerinde duyacağız. ‘İnşaAllah’ı, ‘maşaAllah’ı en çok kullananlar bu kilit kelimelerle dünyaya hakim olacaklar. Sırrıdır dünyanın; ‘inşaAllah’, ‘maşaAllah’. Dünya hakimiyetinin sırrıdır. Mehdi (a.s.) talebelerinin sırrıdır. Kilit kelimesidir. Kehf Suresi’nde açıklanmış bu. “Unuttuğun zaman Rabbini zikret.” Ahir zamanda unutkanlık yayılacak demek ki. İnsanlar hatırlayamayacaklar birçok şeyi. Bediüzzaman ne diyor? “Ahir zamanda unutkanlık artacak” diyor, hadis var. Mehdi (a.s.) devrinin özelliğidir. Kuran’da ne diyor, bak; “Unuttuğun zaman Rabbini zikret.” Demek ki Allah’ı zikredenler unutmaya karşı beyinlerini daha güçlü tutacaklar. Allah’ı zikredenin beyni daha sağlıklı olacak. Öbür türlü unutma daha yaygınlaşacak. “De ki: ‘umulur ki, Rabbim beni bundan daha yakın bir başarıya yöneltip-iletir.’” Kısa zamanda dünya hakimiyeti olacak. Bak, ne diyor? “Beni bundan daha yakın bir başarıya yöneltip-iletir” Yani 309 yıl değil, çok kısa zamanda. 1980’de başlayacak, 2020’de bitecek. İnşaAllah. Bak Peygamber (s.a.v.)’e Allah böyle dua ettiriyor. “Bundan daha yakın bir başarıya yöneltip-iletir.” Kısa sürede bir dünya hakimiyeti inşaAllah. “Üç yüz yıl kaldılar,” 300 sayısı, hatırlıyor musun Berker’im? 313, 300.
ALTUĞ BERKER: Estağfirullah Hocam. Hz. Mehdi (a.s.)’ın yardımcılarının sayısı Hocam inşaAllah.
ADNAN OKTAR: “Sana Rabbinin kitabından vahyedileni oku. O'nun sözlerini değiştirici yoktur.” Demek ki Kuran’a çok sadık olacak Mehdi (a.s.) talebeleri, buna işaret var. Kuran’ı çok okuyacaklar, Kuran’a dayandıracaklar açıklamalarını, inşaAllah. “Sen de sabah akşam O'nun rızasını isteyerek Rablerine dua edenlerle birlikte sabret.” Demek ki Mehdi (a.s.) talebeleri de sabah da akşam da Allah’a dua edecekler, inşaAllah. “Rablerine dua edenlerle birlikte sabret. Dünya hayatının (aldatıcı) süsünü isteyerek gözlerini onlardan kaydırma.” Yani kokmuş dedenin malı için, kokmuş amcanın yemeği için; aşağılık, kendini, malını, mülkünü küfür yolunda kullanan için değil. Allah için çalışanlara gözünü kaydıracak. “Süsünü isteyerek gözlerini onlardan kaydırma. Kalbini Bizi zikretmekten gaflete düşürdüğümüz, kendi 'istek ve tutkularına” yani yeme içme, yatıp kalkma, “(hevasına)' uyan ve işinde aşırılığa gidene itaat etme.” “Onlara uymayın” diyor. “Birbirinize sadık olun” diyor Cenab-ı Allah. “Ve de ki: 'Hak Rabbinizdendir; artık dileyen iman etsin, dileyen inkar etsin.’” Bu demokrasi değil mi? Bak; “dileyen iman etsin, dileyen inkar etsin.” Baskı yok. “Şüphesiz Biz zalimlere bir ateş hazırlamışız, onun duvarları kendilerini çepeçevre kuşatmıştır.“ “Onlar; altından ırmaklar akan Adn Cennetleri onlarındır, orada altın bileziklerle süslenirler, hafif ipekten ve ağır işlenmiş atlastan yeşil elbiseler giyerler ve tahtlar üzerinde kurulup-dayanırlar.” "Bağına girdiğin zaman, 'MaşaAllah, Allah'tan başka kuvvet yoktur' demen gerekmez miydi?” Bak, Kuran’da sırf Kehf Suresi’nde var; ‘inşaAllah’ ve ‘maşaAllah’. 39. ayet. “Belki Rabbim senin bağından daha hayırlısını bana verir.” Demek ki Mehdi (a.s.) talebelerinin bulunduğu yerler böyle bağlık, bahçelik, güzel yerlerde olacak. Hoş yerler olacak. Bir şeyler anlatılıyor Kuran’da inşaAllah. “(Seninkinin) üstüne gökten 'yakıp-yıkan bir afet' gönderir de kaygan bir toprak kesiliverir” diyor Allah. ‘Kaygan toprak’. Erozyon Ahir zamanda mı oldu?
OKTAR BABUNA: Evet Hocam.
ADNAN OKTAR: Erozyon değil mi? Büyük bir tehlike olmadı mı? Kuran bak erozyona dikkat çekiyor. Ahir zamana dikkat çekiyor. Bak; “kaygan bir toprak kesiliverir.” değil mi? “Veya onun suyu dibe göçüverir de böylelikle onu arayıp-bulmaya kesinlikle güç yetiremezsin.” Yerin altı su dolu. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) zamanında sondaj aletleri yoktu. Yerin altından bu kadar derinden su çıktığı bilinmiyordu. Kuyudan çıkarıyorlardı, mesela 20 metre, 30 metre, 40 metre diyelim en fazla. Ama şimdi sondaj aletleri 250 metre, 300 metre, 400 metrede, 500 metrede su buluyor. Bak diyor ki Allah; “veya onun suyu dibe göçüverir de böylelikle onu arayıp-bulmaya kesinlikle güç yetiremezsin.” Yani Cenab-ı Allah; “Ben istersem onu yapabilirsiniz” diyor. Yerin altındaki suyu çıkarabilirsiniz. Yerin derinliklerinde su olduğunu söylüyor Allah. “Mal ve çocuklar, dünya hayatının çekici-süsüdür.” Münafıklar hep mal ve çocuk için kahpelik yaparlar. En hoşlandıkları şeydir, mal ve çocuk. “Sürekli olan 'salih davranışlar' ise, Rabbinin Katında sevap bakımından daha hayırlıdır.” Samimi ibadetleri Allah makbul buluyor. Mal ve çocuklar için imanını satmayı Allah aşağılayıcı bir tavır olarak gösteriyor. “Böylece ikisi, iki (deniz)in birleştiği yere ulaşınca” 1984 yapıyor ebcedi. Ne diyorsun Oktar?
OKTAR BABUNA: MaşaAllah Hocam.
ADNAN OKTAR: Kim buluştu 1984’te, iki denizin birleştiği yerde acaba?
OKTAR BABUNA: İnşaAllah Hz. Mehdi (a.s.).
ADNAN OKTAR: Olabilir. Allah-u alem. Bak hep geçiyor. “İki seddin arasına kadar ulaştı,” 2015. “Gerçekten, Biz ona yeryüzünde sapasağlam bir iktidar verdik.” 2017 ebcedi. Hep Kehf Suresi’nde. “Dedi ki: "Rabbimin beni kendisinde sağlam bir iktidarla yerleşik kıldığı (güç, nimet ve imkan), daha hayırlıdır.” 1987 veriyor ebcedi...
Adnan Oktar’ın 8 Şubat 2011 Gaziantep Olay Tv’deki Sohbetinden
ADNAN OKTAR: Kehf Suresi, şeytandan Allah’a sığınırım. Kehf Suresi, 30. ayet; “Şüphesiz iman edip salih amellerde bulunanlar ise,” iman ediyor ve samimi olarak amellerde bulunuyor. Yani eylemlerde bulunuyor. “Biz gerçekten en güzel davranışta bulunanın ecrini kayba uğratmayız.” Ebcedi; 2062, İslam’ın kutuplara kadar yayıldığı tarih, inşaAllah. “Onlar; altından ırmaklar akan Adn cennetleri onlarındır, orada altın bileziklerle süslenirler, hafif ipekten ve ağır işlenmiş atlastan yeşil elbiseler giyerler ve tahtlar üzerinde oturup-dayanırlar. Ne güzel sevap ve ne güzel destek” diyor Allah. "Bağına girdiğin zaman, 'MaşaAllah, Allah'tan başka kuvvet yoktur' demen gerekmez miydi?” İşte maşaAllah, inşaAllah, her ikisi de, Kehf Suresi’ndedir. MaşaAllah’ı açıklayan ayet 39. ayettir, Kehf Suresi, 39. MaşaAllah.
Sayın Adnan Oktar'ın 5 Şubat 2010 tarihli röportajından Kehf Suresi ile ilgili açıklamalar.
Sayın Adnan Oktar'ın 24 Temmuz 2010 tarihli röportajından Kehf Suresi ile ilgili açıklamalar.
Sayın Adnan Oktar'ın 6 Ekim 2010 tarihli röportajından Kehf Suresi ile ilgili açıklamalar.
Sayın Adnan Oktar'ın 10 Ekim 2010 tarihli röportajından Kehf Suresi ile ilgili açıklamalar.
Sayın Adnan Oktar'ın 3 Aralık 2010 tarihli röportajından Kehf Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: “Şüphesiz iman edip, Salih amellerde bulunanlar ise; Biz gerçekten en güzel davranışta bulunanın ecrini kayba uğratmayız.” Bu da yine Mehdiyet’in devrini veriyor ebcedi. “Onlar; altından ırmaklar akan Adnen Cennetleri onlarındır, orada altın bileziklerle süslenirler, hafif ipekten ve ağır işlenmiş atlastan yeşil elbiseler giyerler ve tahtlar üzerinde kurulup-dayanırlar. Ne güzel sevap ve ne güzel destek.” Allah hepimizi Cennet’te kardeş etsin inşaAllah.
Sayın Adnan Oktar'ın 7 Ocak 2012 tarihli röportajından Kehf Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Bak diyor ki Allah, Kehf Suresi 28-“Sen de sabah akşam” şu an akşam, gece vaktindeyiz “O’nun rızasını isteyerek” Allah’ın rızasını isteyerek “Rablerine dua edenlerle birlikte sabret.” Biz ne istiyoruz? İttihad-ı İslam istiyoruz ve sabrediyoruz. “Dünya hayatının (aldatıcı) süsünü isteyerek gözlerini onlardan kaydırma.” Dünya hayatının aldatıcı süsü malum, televizyon kanallarının çoğunda görüyorsunuz. “Gözünü onlardan kaydırma” diyor. Mutlaka hakkı savunanlardan yana olsun gözün. Gözün başka yere gitmesin. “Başka yere kaydırma gözünü” diyor. Kimse Allah’ı, Kuran’ı anlatan, İttihad-ı İslam’ı anlatan, Mehdiyet’i anlatan, Hz. İsa Mesih (a.s)’ı anlatan, sahabe sevgisini anlatan kimse gözün orada olsun, gözünü kaydırma. “Gözün başka yere gitmesin” diyor. “Kalbini Bizi zikretmekten gaflete düşürdüğümüz” gaflete düşmüş, Allah’ı zikretmeyi unutmuş. Boş işlerle ilgileniyor. Herhangi bir kanalı açarsan, bazı kanallarda göreceksin. “Kendi 'istek ve tutkularına (hevasına)' uyan” Kuran’ın, İslam’ın, İttihad-ı İslam’ın dışında, kendine göre bir yol seçen “ve işinde aşırılığa gidene itaat etme.” Yani Kuran yolunda olmayana itaat etme. 29-“Ve de ki: "Hak Rabbinizdendir; artık dileyen iman etsin, dileyen inkâr etsin.” Demokrasi, fikir özgürlüğü görüyor musun? Dileyen iman etsin, dileyen inkâr etsin, serbest. “Şüphesiz Biz zalimlere bir ateş hazırlamışız” diyor Allah, “onun duvarları kendilerini çepeçevre kuşatmıştır.” Zaten şu an duvarın içindeler diyor Allah. Cehennemin duvarı onları kuşattı şu an diyor. Haberleri yok şu an. “Eğer onlar yardım isterlerse, katı bir sıvı gibi yüzleri kavurup-yakan bir su ile yardım edilirler.” Azap meydana getiren bir su. “Ne kötü bir içkidir o ve ne kötü bir destektir” diyor Cenab-ı Allah. 30-“Şüphesiz iman edip salih amellerde bulunanlar ise” iman etmiş ve samimi eylemlerde bulunanlar; samimi tebliğ yapıyor, İslam’ı yayıyor. Helale, harama dikkat ediyor, namazını kılıyor, “salih amellerde bulunanlar ise; Biz gerçekten en güzel davranışta bulunanın ecrini kayba uğratmayız.” Kaydediyorum diyor Allah hepsini. 31-“Onlar; altından ırmaklar akan Adn cennetleri onlarındır, orada altın bileziklerle süslenirler, hafif ipekten ve ağır işlenmiş atlastan yeşil elbiseler giyerler” diyor Allah “ve tahtlar üzerinde kurulup-dayanırlar. (Bu,) Ne güzel sevap ve ne güzel destek” diyor Cenab-ı Allah. ‘Cennette de böyle’ diyor. Bakın Kehf Suresi en başından, en sonuna kadar, doğrudan Mehdiyet’le ilgilidir. Bir avuç genç çıkar, deccale karşı direnir, ailelerinden ayrılırlar, bir araya gelirler, bir arada yaşarlar ve deccaliyete karşı baş kaldırır, mücadele ederler. Sonra Cenab-ı Allah, Hızır kıssasına geçiyor. Ledün ilmi, ilm-i batın. Mürşide nasıl itaat edilir o anlatılıyor. Sonra Zülkarneyn kıssası, dünya hâkimiyetinden bahsediliyor. Nereye baksan dünya hâkimiyeti, İttihad-ı İslam. Kardeşlerimiz istiyorlar ki, Arapça Kuran okuyayım, anlamasınlar. Uyusun ben anlatırken de. Ben Kuran okurken uyusun, olmaz.