Sayın Adnan Oktar'ın 9 Aralık 2010 tarihli röportajından Nahl Suresi ile ilgili açıklamalar.
Sayın Adnan Oktar'ın 9 Aralık 2010 tarihli röportajından Nahl Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Nahl Suresi 125; “Rabbinin yoluna” Rabbinin yolu ne? Kuran, İslam. “hikmetle” hikmet nedir? Kısa, özlü, vurucu ve doğru söz. İnsanın aklına yatan, kanaat getirten, aklında iyi kalan, vurucu, etkileyici güzel söz. “hikmetle ve güzel öğütle” öğütün güzel olanı, yani anlaşılır, kalbe ferahlık veren, ikna edici, mutmin, doyurucu, güzel öğütle çağır, İslam’a davet et. “ve onlarla en güzel bir biçimde mücadele et” nedir? Bilimle, sanatla, akılla, sarsmadan, fitne çıkarmadan, kargaşa çıkarmadan, olayları birbirine girift haline getirmeden “onlarla en güzel biçimde mücadele et.” “Şüphesiz senin Rabbin yolundan sapanı bilendir” yani deccali bilendir. “hidayete ereni de bilendir” Mehdi (a.s.)’ yi de bilendir. Mehdi (a.s.)’nin anlamı hidayete eren demektir. Sapan, saptırıcı deccaldir zaten. Hadislerde saptırıcı. Kendi de sapıktır ve sapıtmıştır. “Eğer ceza verecekseniz, size verilen cezanın misliyle ceza verin” yani Müslümanlara verilen ezanın misli ile karşılık verin, hukukla. “eğer sabrederseniz” yani affederseniz, sabrederseniz, “andolsun bu, sabredenler için daha hayırlıdır” sabırlı olun diyor Cenab-ı Allah. Lafa laf, öyle değil. Mesela değil mi insanın karısı olur, sevdiği olur ne yapar? Bir şey söyledi, anında cevap, anında terslik sevgiyi bozar. Sabretmek esastır. “Sabret; senin sabrın ancak Allah(ın yardımı) iledir.” Geçen gün o sevimli geldiğinde yüzlerce mail geldi bana “hocam ne kadar sabırlısınız diyorlar”. Bilmiyor İslam’ı, Kuran’ı bilmiyor. Mazlum, bir de yazık o güzeller güzeli ona kasten onu ima ettiğimi zannetti o. Ona yönelik konuştuğumu zannetti. Yapar mıyım öyle bir şey, o benim misafirim yani ne alaka. Ayet Kuran’da orası çıktığı için orayı anlatıyorum, yani konu o olduğu için. Ve hepimizi içine alan bir tehdittir Kuran’ın tehditi. Hiç kimse müstağni değildir ki, herkese hitap ediyor. Tamam ona da hitap ediyor ama bana da hitap ediyor, sana da hitap ediyor, mürşitlere de hitap ediyor, herkese hitap eder, tamamına hitap ediyor. Tabii Hz. İsa (a.s.)’yı tenzih ederim. “eğer sabrederseniz, andolsun bu, sabredenler için daha hayırlıdır” Allah hayır var diyor sabretmede. “Sabret; senin sabrın ancak Allah(ın yardımı) iledir” sabır kolay değildir. Allah yaratır sabrı. Ne kadar sabırlı adam diyorsunuz, sabırı onun sabrı değil, Allah ona yaratıyor sabrı. Bilmez o yapamaz Allah yaratmazsa. “Onlar için hüzne kapılma” üzülmek haram. Dinç kafalı olacak Müslüman, üzülmek haramdır. “kurmakta oldukları hileli-düzenlerden dolayı sıkıntıya düşme” sıkıntıya düşmek de haram, sıkıntı, kalbinde rahatsızlık hissetmesi, nefes darlığı var ya sıkılır insan, haram bu Allah yasaklıyor. Hüznü de. Çünkü tevekkülsüzlük olur o. Adamın mesela eli ayağı boşalıyor, niye boşalıyor? Kim yaratıyor? “O yapıyor” diyor. O yapmıyor, Allah yapıyor. Nasıl yapıyor? Hayırla meydana getiriyor. Sen niye sıkılıyorsun? Niye hüzne kapılıyorsun? Hayır var. “Daha ne olsun” diyor. Allah Allah, imtihan oluyorsun, nasıl olması lazım derecesinin? “Ama bu çok büyük olay, bu böyle bir şey değil” diyor. O da öyle. “Artık bu herhalde bu değildir” diyor. O da öyle. En ummadığın her olay hepsini Allah yaratır. “kurmakta oldukları hileli-düzenlerden dolayı sıkıntıya düşme” demek ki Müslümanlara hileli düzenler kurulacak. Mehdi (a.s.)’ye hileli düzenler kurulacak. Aynı zamanda Mehdi (a.s.)’ye de bir uyarı bu. “Sakın sıkıntıya düşme” diyor Cenab-ı Allah , “hüzne de kapılma”. “Şüphesiz Allah korkup-sakınanlarla ve iyilik edenlerle beraberdir” korkup sakınan Müslümanlar kim varsa, iyilik edenler, Allah onlarla beraber. Yollarını açar, bereket verir, bolluk verir, genişlik verir, imkanlarını açar. Ben yapıyorum, ben ediyorum, ben işte kendime şirket kuracağım, ben kazanacağım, ben yapacağım, benim aklımla-zekamla oluyor dedin mi, dünya ondan kaçar, o da tazı gibi onun peşinden kovalar ve sürünür. Dünya kaçar, o kovalar, dünya kaçar, o kovalar böyle çok aciz görünümlü bir kovalamaca başlar. O da kendini hakikaten yakalayacak zanneder. O hızını artırdıkça, dünya da hızını artırır. O arayı kapatacağını zannedikçe helak olur, yorgunluktan bitap düşer. Yere düşer, sonra da yüz üstü düşer, dünya onunla alay eder uzaktan. Dünyayı yakalayamaz. Allah’ın yardımı ile olur kendi kafası ile yapamaz. Ben yaparım ederim diyenlerin hepsi sürünürler dikkat ederseniz, hep acı çekerler. Nasıl tefsir ediyorum Kuran’ı?
ADNAN OKTAR: Allah tefsir ediyor. Beni vesile ediyor. Zannediliyor ki önceden hazırlanıyor. Ben hiç hazırlanmıyorum on aklıma geliyor. İnanın ben de o anda öğreniyorum. Bak açıkça söylüyorum, benim sırrım bu. Zannediyorlar ki önceden tasarlanıyor. Öyle değil. Okurken saniye olarak, saniye olarak o anda aklıma geliyor, birden. Çoğu olay öyledir, hiç aklıma gelmeyen mesela senelerden beri Kuran okurum, her gün okurum. Ayeti, mesela yüz kere ayeti okuduğum oluyor, hiç aklıma gelmeyen bir konu o anda Allah aklıma getiriyor, İnşaAllah.
Sayın Adnan Oktar'ın 28 Kasım 2010 tarihli röportajından Nahl Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Bismillah. Şeytandan Allah’a sığınıyorum. “Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütle çağır.” Hikmet nedir? kısa, özlü, vurucu, insanları sıkmayan; kalbe inşirah, ferahlık getiren, doğru, keskin söz. “Hikmetle ve güzel öğütle,” yani etkileyici, insanların içini açan, güzel öğütle ve doğru olan sözle çağır. “Ve onlarla en güzel bir biçimde mücadele et.” Mesela biz Cübbeli’yle mücadele ediyoruz. Ne güzel bir mücadele, değil mi? Adamın kendi anlattıklarına kendine dinletiyoruz. Ve biz de dinliyoruz, biz de istifade ediyoruz. Onun da aklı açılıyor, bilgisi artıyor ve talebem oldu. Şu an Mehdiyet’i daha mükemmel anlatan biri varsa gelsinler yanıma. En istemediği konuyu ona mecburen görev vererek ifa ettiriyoruz, inşaAllah. “Şüphesiz senin Rabbin yolundan sapanı bilendir ve hidayete ereni de bilendir.” Rabbin yolundan sapan kimdir? Deccaldir. Hidayete eren kimdir? Mehdi (a.s.)’dir. Deccale karşı Mehdi (a.s.)’dir, hidayete eren Mehdi (a.s.)’dir. “Eğer ceza verecekseniz, size verilen cezanın misliyle ceza verin ve eğer sabrederseniz, andolsun bu, sabredenler için daha hayırlıdır.” Yani “affetseniz daha iyi olur” diyor Allah. Af esastır. Ama mesela bir adam suç işlediyse “kanuni cezası neyse onun verin” diyor Allah. “Sabret; senin sabrın ancak Allah(ın yardımı) iledir.” Sabır çok önemlidir. Sevgide sabır, dostlukta sabır, güzel ahlakta sabır. Mesela iki gün bir sevgisi oluyor, üçüncü günde bıkıyor. Sevgide sabır vardır, sevgide bıkılmaz, bu çok kötü. Bir hafta da bıkıyor. Şarkılarda falan sevgiler hep sonludur, biliyorsun. Bütün şarkılarda onu işlerler. Halbuki sonsuza kadar niyet edilerek sever insan. Ölümüne sever insan ve ölümle o an biter, yeniden başlar. Biter bitmez başlar. Yani dünyevi bağlantı kopar, Ahiret bağlantısıyla devam eder. “Sabret; senin sabrın ancak Allah(ın yardımı) iledir.” Demek ki insan kendi başına sabredemiyor. Kim sabrettiriyor? Allah sabrettiriyor. “Onlar için hüzne kapılma.” Hüzne kapılmak haram. Hüzünlenmek, üzülmek haram. Muhkem ayet, bak; “hüzne kapılma” diyor Cenab-ı Allah. “Ve kurmakta oldukları hileli-düzenlerden dolayı sıkıntıya düşme.” Sıkıntı da haram. Üzülmek, mesela gazetede aleyhimde haber çıktı, iftihar ederim. Biri hakaret etmiş, iftihar ederim. Dedikodu yapmış, iftihar ederim. Çünkü sevabımı arttırır o benim, şevkimi arttırır, heyecanımı arttırır. Demek ki iyi vurmuşum ki iyi ses gelmiş, değil mi? Gonga bile mesela hafif vurdum hafif ses geliyor. Daha kuvvetli vurursam kırarım, inşaAllah. “Şüphesiz Allah korkup-sakınanlarla ve iyilik edenlerle beraberdir.” (Nahl Suresi, 125-128) “Allah’tan korkarsanız” diyor Allah, “helale harama dikkat ederseniz, iyilik ederseniz, Ben sizinle beraber olurum” diyor Cenab-ı Allah. “Size yardım ederim. Konuşma imkanı veririm, başarı imkanı veririm, maddi destek sağlarım.” Her türlü güzellik.