Sayın Adnan Oktar'ın 2 Şubat 2010 tarihli röportajından Neml Suresi ile ilgili açıklamalar.
Sayın Adnan Oktar'ın 2 Şubat 2010 tarihli röportajından Neml Suresi ile ilgili açıklamalar.
Sayın Adnan Oktar'ın 15 Ağustos 2011 tarihli röportajından Neml Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Neml Suresi’nden okuyalım. Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. Şeytandan Allah’a sığınırım. 1-“Ta sin”, Ta Sin; taht Süleyman’a mı acaba bakıyor? Çünkü cinlerle bağlantıda “Ta Sin”’in şifre yönü var. Taht-ı Süleyman’a bakıyor olabilir. Ben biraz kapalı söyleyeyim, siz artık ne anlıyorsanız anlayın. “Bunlar Kur'an'ın ve apaçık olan Kitab'ın ayetleridir. 2-Mü'minler için bir hidayet ve bir müjdedir.” Hz. Mehdi (a.s) nedir aynı zamanda? Hidayete vesile olan, değil mi? Hz. Mehdi (a.s) kelimesi zaten; hidayete vesile olan ve Allah’tan bir müjde. İşari manası olarak söylüyorum. Bakın “Bunlar Kuran'ın ve apaçık olan Kitab'ın ayetleridir.” Bir Kuran’ın ayetleri var. Bir de apaçık olan kitabın ayetleri var. Kaderin ayetlerine de bakıyor buradaki ifade; “Bunlar Kuran'ın ve apaçık olan Kitab'ın ayetleridir.” Kaderdeki olaylar da Allah’ın ayetleridir, ona da işaret ediyor. “Müminler için bir hidayet ve bir müjdedir” Hz. Mehdi (a.s) nedir? Hidayet ve müjdedir, hidayete vesile olan bir müjdedir. 3-“Ki onlar namazı dosdoğru kılarlar.” Tam Kuran’da tarif edildiği gibi. “Zekatı verirler. Onlar ahirete kesin bilgiyle iman ederler.” İnsanların birçoğu ahirete kesin bilgiyle iman edemez. Mesela münafıklar kesin bilgiyle iman etmedikleri için, münafık oluyorlar.
Bakın zaten burada, “Ta, Sin” taht Hz. Süleyman (a.s)’a baktığını düşünüyoruz, Allahualem, anlamlarından bir tanesi olarak söylüyorum. Zaten 27. ayete baktığımızda, 26. ayete baktığımızda, 16. ayete baktığımızda, 15. ayete baktığımızda birçok harikalar görüyoruz.
14. ayette, şeytandan Allah’a sığınırım. “Vicdanları kabul ettiği halde” diyor. Münafıklara bakıyor ayet, inşaAllah, “zulüm ve büyüklenme dolayısıyla bunları inkar ettiler. Artık sen bozguncuların nasıl bir sona uğradıklarına bir bak.” Münafıklar Kuran’dan pek hoşlanmazlar ama hurafe ve put adamlar, put kitaplar, put inançlar, olduğunda, hemen oraya giderler. “Allah böyle diyor” dersen ,“benim putum da böyle diyor” der. Dikkat edin münafığın silahı hep puttur, şirktir. Kuran’dan konuşamaz.
15. ayette Allah; “Andolsun, Davud'a ve Süleyman'a bir ilim verdik.” Hz. Davut (a.s) ve Hz. Süleyman (a.s) her ikisi de Kuran’da Hz. Mehdi (a.s)’a işareten hayatlarından bahsedilir. “Bir ilim verdik”, Hz. Mehdi (a.s)’ı da Allah, bir gecede özel hallerle donatıyor. “’Bizi inanmış kullarından birçoğuna göre üstün kılan Allah’a hamdolsun’ dediler.”Çünkü onlara daha ayrı bir seçkinlik veriliyor. 17-“Süleyman’ın cinlerden, insanlardan, kuşlardan orduları toplandı.”
28-“Bu mektubumla git onu kendilerine bırak. Sonra onlardan uzaklaş. Böylelikle bir bak neye başvuracaklar.” Tebliğde anlatımdan sonra, o insanın düşünmesi için ona vakit vermenin önemine Kuran dikkat çekiyor.
30. ayette; “Gerçek şu ki bu Süleyman’dandır. Şüphesiz Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla başlamaktadır”. Bir şeye başlarken Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla başlamak; ona bereket getirir, güzellik gerektirir, inşaAllah. 31-“Bana karşı büyüklük göstermeyin.” Münafıkların, küfrün ana belası ne? Gurur, büyüklük hissi. Mütevazi insanlar hep sevilirler. Güzel huylu insanlar hep sevilirler, iyi niyetli insanlar hep sevilirler. Enaniyet yapanlar, pislik adamlardır.
Bakın orada bir hanım var; Sebe Melikesi, devlet başkanı olmuş. Demek ki, kadından yönetici oluyormuş.
“Büyük bir tahtı var” diyor, 23.de, Taht-ı Süleyman.
25-“Ki onlar göklerde ver yerde saklı olanı ortaya çıkaran” cinlerde de Allah’ın dilemesi ile göklerde ve yerde olanı saklı olanı, bulma özellikleri vardır. Bir belge, bir evrak herhangi bir şeyi eğer lazım ise, Allah’tan dua ile cini vesile ederek bazı insanlar isteyebiliyorlar. Tabii hepsini rahat rahat anlatamıyorum.
41-“Dedi ki, ‘onun tahtını değişikliğe uğratın.’” Allah Allah, Tahttan ne kadar çok bahsediyor Kuran. “Bir bakalım doğru olanı bulabilecek mi yoksa bulamayanlardan mı olacak? 42-Böylece (Belkıs) geldiği zaman ona, ‘senin tahtın böyle miydi’ denildi. Dedi ki, ‘tıpkı kendisi’” Üç boyutlu, net görüntü oluşmuş. Etrafındaki insanlarla beraber, görüntüsüyle beraber.
“Bize ondan önce ilim verilmişti, biz Müslümanlardan olmuştuk”
44-“Ona: ‘Köşke gir’ denildi.” Hz. Süleyman “köşke gir” diyor. Bu hanım, Sebe’den gelen bir Hanım. Yeni tanışıyorlar Hz. Süleyman (a.s)’la. Hz. Süleyman (a.s) sırtını dönüp konuşmamazlık yapmıyor. Bazı kardeşlerimiz diyor ya “niye hanımlarla konuşuyorsun?” Yüz yüze konuşuyor. “Onu görünce derin bir su sandı”, Hz. Süleyman (a.s) “gir” diyor, derin bir su gibi gösteriyor, kadına şaka yapıyor. Gir demek ne demektir? “Suya gir” diyor. Onu havuz olarak düşündüğünü düşünerek söylüyor, şaka yapıyor, yüz yüze konuşuyor, “derin bir su sandı ve (eteğini çekerek) ayaklarını açtı.” Bakın Kuran, özel detay veriyor; “(eteğini çekerek) ayaklarını açtı. (Süleyman:) Dedi ki: "Gerçekte bu, saydam camdan olma düzeltilmiş bir köşk-zemindir." “Saydam camdan olma düzeltilmiş” özel şekil verilmiş, “bir köşk-zemindir." Ve alttan da su gibi ışıklandırılmış. Su görünümü veriliyor yani dalgalandırma görünümü veriliyor veyahut ona benzer teknikler kullanılıyor, kadın net olarak su zannediyor ve derin zannediyor. “Dedi ki: ‘Rabbim, gerçekten ben kendime zulmettim; artık ben Süleyman'la birlikte alemlerin Rabbi olan Allah'a teslim oldum.’” Bakın Hz. Süleyman (a.s)’ı sevmiş, Hz. Süleyman (a.s)’dan ayrılmak istemiyor. Sevginin önemini görüyor musunuz? Orada şaka yapıyor kadına, gönlünü alıyor. Köşk zeminde ona bir teknoloji harikası sunuyor. Hz. Süleyman (a.s) zamanında elektrik vardı, Firavun devrinde elektrik vardı. Koskoca ampuller var, fotoğrafları var ampullerin de. Birkaç çeşit yoldan elektrik elde ediyorlardı, elektrik geniş çapta kullanılıyordu aydınlatmada. Ama saraya ait bir özellikti, halk için kullanılmıyordu. Sarayın özel konforuydu. Hz. Süleyman (a.s)’ın sarayında da var. Aslında bu konuda anlatacağımız tabii çok şeyler var.