Sayın Adnan Oktar'ın 2 Aralık 2011 tarihli röportajından Tevbe Suresi ile ilgili açıklamalar.
“Allah'a iman edin, O'nun elçisi ile cihad etmeye çıkın,” İslam’a hizmet edin, tebliğe çıkın, “diye bir sure indirildiği zaman onlardan servet sahibi olanlar,” imkan sahibi olanlar, “senden izin isteyip: "Bizi bırak, oturanlarla birlikte oturalım" dediler.” “Biz uzaklaşalım, ayrı olalım. Müslümanlarla birlikte olmayalım” diye izin istiyorlar. “Geri kalanlarla birlikte olmayı seçtiler.” Müslümanlarla birlikte olmayan diğer bölümle, diğer parçalarıyla, diğer ekipleriyle, diğer kardeşleriyle birlikte olmayı seçtiler. “Onların kalpleri mühürlenmiştir. Bundan dolayı kavrayıp-anlamazlar” diyor Allah Tevbe Suresi, 86-87’de. “Bunlar geride kalanlarla birlikte olmayı seçerler” diyor Allah. Tevbe Suresi, 93.
“Ey iman edenler, ne oldu ki size, Allah yolunda mücadele edin, hazırlık yapın denildiği zaman, yer(iniz)de ağırlaşıp kaldınız?” diyor Cenab-ı Allah.
Sayın Adnan Oktar'ın 14 Kasım 2012 tarihli sohbetinden Tevbe Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Ya Allah, Bismillah! Allah Allah, hayret! Diyor ki Allah Tevbe Suresi 39’da; “Eğer siz mücadele etmezseniz, O sizi pek acı bir azapla azaplandıracak,” yani “felaketler verecek” diyor. “Ve yerinize” diyor; siz Allah için hizmet etmezseniz, Allah’ın dinini yaymak için gayret etmezseniz, İslam’ın şiarını yükseltmezseniz, İttihad-ı İslam için gayret etmezseniz, “ve yerinize bir başka topluluğu getirip değiştirecektir.” Ebcedi kaç? 1979. Bir tane. Hayrettir, maşaAllah. Hz. Mehdi (a.s)’ın çıkış tarihini veriyor: 1979. “Ve yerinize bir başka topluluğu getirip değiştirecektir.” Hz. Mehdi (a.s) ve talebelerine işaret, inşaAllah. “Siz O’na hiçbir şeyle zarar veremezsiniz” diyor, ayet devam ediyor; o da 2010 tarihi. “Siz O’na hiçbir şeyle zarar veremezsiniz.” Bir tane ebced çıkıyor, 2010. Bediüzzaman’ın verdiği tarih. “Şeddeli lamlar ve mim ikişer sayılsa, bundan bir asır sonra ortalığı gülistana çevirecek gençler Hz. Mehdi (a.s) ve talebeleridir” diyor, inşaAllah. Bak, diyor ki ayette; “Siz ona (Peygambere) yardım etmezseniz,” şimdi de Hz. Mehdi (a.s)’ı yalnız bırakmak istiyorlar ya, yardım etmiyorlar; o zaman da Peygamberimiz (s.a.v)’e yardım etmiyorlar, yalnız bırakmak istiyorlar. “Sen ve Rabbin gidip savaşın” diyorlar ya, ayette var. “Siz Ona (Peygambere) yardım etmezseniz, Allah ona yardım etmiştir.” Ebcedi 2017 tarihini veriyor. “Siz ona (Peygambere) yardım etmezseniz, Allah ona yardım etmiştir. Hani kafirler ikiden biri olarak onu (Mekke'den) çıkarmışlardı.” Mekke’den, kendi yerinden çıkarmışlardı. “İkisi mağarada olduklarında arkadaşına şöyle diyordu:” burada da mağara, “Hüzne kapılma, elbette Allah bizimle beraberdir.” Demek ki Müslümanlar çok zor dönemlerden geçecekler, hüzne kapılmayacaklar. “Böylece Allah Ona 'huzur ve güvenlik duygusunu' indirmişti.” Hz. Mehdi (a.s) devrinde huzur ve güvenlik duygusu tabut-u sekinenin bulunuşu ile oluyor, inşaAllah. Dün okumuştuk ayette. “Onu sizin görmediğiniz ordularla desteklemiş,” meleklerle desteklenmiş. Hz. Mehdi (a.s) da meleklerle desteklenecektir. Cebrail (a.s), Mikail (a.s) ve üç bin melekle. “İnkar edenlerin de kelimesini (inkar çağrılarını) alçaltmıştı. Oysa Allah'ın kelimesi, Yüce olandır.” Kuran Yüce olandır, Allah’ın hükmü Yüce olandır, güçlü olandır. O da 1998 tarihini veriyor, ebcedi. Yine Hz. Mehdi (a.s)’ın faaliyet yıllarını veriyor. Hep ahir zamanı veriyor ebcedler, rakamlar. 9918, 3721 değil; hep kilit tarihleri veriyor, maşaAllah. “Allah üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.” Allah diyor ki “Ey iman edenler, ne oldu ki size, Allah yolunda mücadele edin,” donanın, “denildiği zaman, yer(iniz)de ağırlaşıp kaldınız?” diyor Allah, şeytandan Allah’a sığınırım. “Çocuklar var” diyor, “ticaret var” diyor, “okul vardı” diyor, “işim vardı” diyor. Allah bunu çirkin görüyor. “Yer(iniz)de ağırlaşıp kaldınız.” Var ya, “üstüme bir ağırlık geldi” diyor. “Ahiretten (cayıp) dünya hayatına mı razı oldunuz? Ama ahirettekine (göre), bu dünya hayatının yararı pek azdır” diyor Allah. “Eğer mücadeleye çıkmak isteselerdi, herhalde ona bir hazırlık yaparlardı” diyor Allah, Tevbe Suresi, 46’da. “Ancak Allah, (savaşa) gönderilmelerini çirkin gördü de ayaklarını doladı ve (onlara) "Siz de oturanlarla birlikte oturun" denildi.” Onlar da oturmalarına seviniyorlar, halbuki büyük bir bela. “Ne güzel oturuyoruz hep beraber” diyor. Mücadele edenleri de hatalı görüyorlar, yanlış yolda görüyorlar. “Sizinle birlikte çıksalardı, size 'kötülük ve zarardan' başka bir şey ilave etmez ve aranıza mutlaka fitne sokmak üzere içinizde çaba yürütürlerdi.” Yani “pislik yaparlar, ahlaksızlık yaparlar, sizi sıkarlar, zora sokarlar” diyor Allah. “Ayrı olmaları, size musallat olmamaları, size zarar vermemeleri daha iyi” diyor Allah. “Fayda vereceklerine, size zarar verirler, sizinle beraber olsalar. Uzak olsunlar daha iyi” diyor Allah. “İçinizde onlara 'haber taşıyanlar' vardır. Allah, zulmedenleri bilir.” Münafıklardan da içlerinde adamları oluyor, böyle dır dır dır gidip, şunu yaptılar, bunu yaptılar, şuradalar, buradalar gibi istihbarat akışı, bilgi akışı yapıyor.
Sayın Adnan Oktar'ın 1 Mayıs 2013 tarihli sohbetinden Tevbe Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: “Ey iman edenler, ne oldu ki size, Allah yolunda savaşa kuşanın (mücadele edin-hazırlanın) denildiği zaman, yer(iniz)de ağırlaşıp kaldınız?” diyor Allah. Bu ağırlaşıp kalma, işte bütün İslam âleminde var. Bu ağırlığın kalkması gerekiyor. Haramdır. Haram olduğu için Allah, ağırlaşıp kalmayı Müslümanlara hatırlatıyor. Mesela “üstümde bir ağırlık var” diyor. Bekle de bekle. Allah “iradeni kullan, o ağırlıktan kurtul” diyor. Ağırlığı tabii ki Cenab-ı Allah verir ama ağırlıktan kurtulacak gücü de sana veriyor. Ağırlıktan kurtulacak gücünü kullanacaksın. “Ahiretten (cayıp) dünya hayatına mı razı oldunuz?” diyor Allah. “Ama ahirettekine (göre), bu dünya hayatının yararı pek azdır.” (Tevbe Suresi, 38) Bir şey yok dünyada, hemen gelip geçer.