Sayın Adnan Oktar'ın 3 Ocak 2010 tarihli röportajından İsra Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Bakın diyor ki Cenab-ı Allah. Ahirette Allah insanlara diyor ki, “kendi kitabını oku bugün nefsin hesap sorucu olarak sana yeter” diyor , şeytandan Allah’a sığınırım. “Kendi kitabını oku.” İnsanların eline kendi hayatını anlatan bir şey verilecek, bir kutu gibi bir şey. Bütün bilgiler onun içinde kodlu olacak. Hatta şaşırıyor diyor ki bu nasıl bir şey ki diyor, hiçbir şeyi bırakmamış diyor, her şeyi yazıp dökmüş diyor. Çocukluğundan itibaren bütün bilgiler var. İnşaAllah. Bak “Kendi kitabını oku” diyor. Yani kendisi bizzat kendini izleyebiliyor “bugün nefsin hesap sorucu olarak sana yeter”. “Kim hidayete ererse” 15. ayet, “kendi nefsi için hidayete erer” yani kim Mehdilik yaparsa ki Hadi, Mehdi aynı. Kelime kökleri. Yani hidayete ererse ve ya hidayete erdirirse insanları vesile olursa, “kim de saparsa kendi aleyhine sapar, hiçbir günahkar bir başkasının günah yükünü yüklenmez.” Var ya bazı tipler oluyor ben senin günahını yüklenirim sen şunu yap bunu yap. Bilmiyorum duyuyor musunuzdur?
SUNUCU: Günahın benim boynuma derler.
ADNAN OKTAR: Günahın benim boynuma, evet. Bak diyor ki Allah diyor ki; “Hiçbir günahkar bir başkasının günah yükünü yüklenmez.” “Biz bir elçi gönderinceye kadar hiçbir topluluğa azab edecek değiliz.” Yani Mehdi (a.s) mutlaka gelecek anlamına geliyor aynı zamanda ahir zamanda evet, değil mi? İnşaAllah. “Biz bir ülkeyi helak etmek istediğimiz zaman, onun varlık ve güç sahibi önde gelenlerine emrederiz böylelikle onda bozgunculuk çıkarırlar.” Masonları iti kopuğu yani şımarma, maldan şımarma olur, keyiften şımarma olur bak burada Kuran çok açık izah ediyor. “Varlık ve güç sahibi önde gelenlerine emrederiz.” Yani Allah ben onlara o sapma emrini de ben veriririm diyor. Yani diyorlar ya insanlar kendi kendimize karar veriyoruz. Öyle değil. “Böylelikle onda bozgunculuk çıkarırlar. Artık onun üzerine söz hak olur da onu kökünden darmadağın ederiz.” 16. ayet. 1400 ile 1500 arasında. 16’yı daha bitmeden 1545 inşaAllah. Bakın 45 çok manidar bir rakamdır. 45. 46 olsa 50’ye artık sarkmış demektir o sayı. Yani mesela 45 tam orta. 50’ye sarkmış demektir bir nevi 50 olmuş. Onun için Cenab-ı Allah 1545’de Allahu alem Kıyameti koparıyor, 46’ya varmadan. Başka hangi rakamlar vardır öyle? Bir düşün bakalım bulabilecek misin?
OKTAR BABUNA: Sıfırlı rakamlar.
ADNAN OKTAR: Onu sana sonra söyleyeceğim. İnşaAllah. ”Umulur ki Rabbiniz size merhamet eder fakat siz bozgunculuğa dönerseniz Biz de sizi cezalandırmaya döneriz. Biz Cehennemi kafirler için bir kuşatma yeri kıldık.” Yani siz iyi olursunuz diyor Allah ben size iyilik yaparım. Ama kötülüğe dönerseniz ben de size karşılığını veririm diyor Allah. “İnsan hayra dua ettiği gibi şerre de dua eder” belasını da arar Allah diyor. Yani iyiliğini de ister ama belasını da arar. İnsan pek acelecidir diyor Allah. Bir de ayette var, “insan aceleden yaratıldı” diyor değil mi? Yani bir şeyi hemen olup bitsin isterler.
Sayın Adnan Oktar'ın 16 Nisan 2010 tarihli röportajından İsra Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR:“Kim hidayete ererse, kendi nefsi için hidayete erer” diyor Cenab-ı Allah. Yani Allah bir insana hidayet verirse, o hidayet onun için bir sevinç vesilesidir ve güzelliktir. “Kim de saparsa kendi aleyhine sapar”. Yani burada tabii bir sır var. Hiç kimseye bir kötülük yapamaz, diyor Allah. Bak “kim de saparsa kendi aleyhine sapar”. Burada ledüni bir sır var. “Hiçbir günahkar bir başkasının günah yükünü yüklenmez. Biz bir elçi gönderinceye kadar hiçbir topluluğa azap edecek değiliz”. Bir elçi gönderinceye kadar, Mehdi (a.s.)’nin gelmesi ile mesela azap kalkıyor. Mesela yıkım kalkar, Mehdi (a.s.)’nin olduğu yerde depremin olmayacağını Peygamberimiz (s.a.v.) hadisle belirtiyor ve büyük felaket olmaz ayrıca. Yani geniş çaplı felaket olmuyor. “Biz bir ülkeyi helak etmek istediğimiz zaman” diyor Cenab-ı Allah. Bakın burada da ledün ilmi ile ilgili mühim bir bilgi var. “Onun varlık ve güç sahibi önde gelenlerine emrederiz”. Kapitalistlerine, o devrin ünlü güç sahibi kişilerine “emrederiz böylelikle onda bozgunculuk çıkarırlar”. Bak “Ben emrederim, onlar da bozgunculuk çıkarırlar” diyor. “Onlar, Benim emrimdeler” diyor Allah. Buradaki ledün ilmini eğer biraz düşünen olursa, yani derin düşünen olursa çıkarır, anlar, ben anlatmayacağım. “Artık onun üzerine söz hak olur da, onu kökünden darmadağın ederiz”. Ondan sonra “o ülkeyi yerle bir ederim” diyor Allah. “Umulur ki Rabbiniz size merhamet eder. Fakat siz bozgunculuğa dönerseniz, biz de sizi cezalandırmaya döneriz” diyor. Yani rahat durursanız, güzel huylu olursanız hiçbir şey yapmam, diyor Allah. Güzel ahlaklı olursanız, artırırım, bereket-bolluk bulursunuz ama ahlaksızlık yaparsanız Ben de cezalandırmaya dönerim o zaman, diyor Allah. “Biz Cehennemi kafirler için bir kuşatma yeri kıldık, umulur ki Rabbiniz size merhamet eder. Fakat siz bozgunculuğa dönerseniz biz de sizi cezalandırmaya döneriz”. Allah merhamet ettiğinde kurtuluş veriyor inşaAllah. İyilik ve güzellik olduğunda o zaman bozgun olmuyor. İnşaAllah Mehdi (a.s.) devrinde Cenab-ı Allah, bizim milletimiz bozgunculuğa yanaşmayacağı için inşaAllah, Allah’ın da cezalandırmaya yanaşması olmayacak inşaAllah. Yani bu millet mesela böyle bir ceza görmeyecek. Bilakis bereket ve bolluk görecek ama Mehdiyetin gölgesi vesile oluyor. Yani gadab-ı ilahiden insanların kurtulmasına vesile oldu Mehdi (a.s.). Bunu kim söylüyor? Bediüzzaman Said Nursi söylüyor ve Peygamberimiz (s.a.v.) söylüyor inşaAllah.
Sayın Adnan Oktar'ın 6 Ocak 2011 tarihli röportajından İsra Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Rahman Rahim olan Allah’ın adıyla, Şeytan’dan Allah’a sığınırım. “Bir kısım ayetlerimizi kendisine göstermek için, kulunu bir gece Mescid-i Haram'dan, çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa'ya (Kudüs’e) götüren O (Allah) Yücedir. Gerçekten O, işitendir, görendir”. Bu Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’ın mucizesi, bu net olan mucizelerinden bir tanesidir. Peygamberimiz (s.a.v.) akşam alındı. Kısa sürede Kudüs’e gitti. Hatta hanımı “kalktığımda yatağı boştu” diyor. Bir süre sonra Peygamberimiz (s.a.v.)’ın yatağında olduğu görülüyor. Bu, Peygamberimiz (s.a.v)’ın net mucizelerinden bir tanesidir. “Musa'ya kitap verdik ve ‘Benden başka vekil edinmeyin’ diye, onu İsrailoğulları'na kılavuz kıldık”. O zaman sadece Cenab-ı Allah İsrailoğlulları’na peygamber göndermiş o devirde. Ama bizim Peygamberimiz (s.a.v.) bütün alemlere gelmiştir, peygamber olarak. “Nuh ile birlikte taşıdıklarımızın çocukları!” Bizlere sesleniyor, bütün dünyaya sesleniyor, Cenab-ı Allah. “Şüphesiz o, şükreden bir kuldu”. Sürekli Allah’a şükretmek, mesela çocuklarınla yemek yiyorsun hemen şükür, hemen şükür, değil mi?
PINAR ELİÇE: Tabii ki, evet.
ADNAN OKTAR: “Şükreden bir kuldu.” İsrailoğulları’nın karşılaşacağı olayları da belirtiyor Allah. “Kitap’ta İsrailoğulları’na şu hükmü verdik. Muhakkak siz yer(yüzün) de iki defa bozgunculuk çıkaracaksınız”, bu onların kaderi, kaderlerinde var. “Ve muhakkak büyük bir azgınlıkla kibirlenip- yükseleceksiniz”, yani enaniyet ve kibir yapacaksınız diyor Allah. “Nitekim ikiden ilk-vaid geldiği zaman, güç ve şiddet sahibi kullarımızı üzerinize gönderdik ve (sizi) evlerin aralarına kadar girip araştırdılar”. Allah kulunu kuluna da musallat ediyor eğer doğru yolda olmazsa. “Bu yerine getirilmesi gereken bir sözdü”, Allah; “bu benim kaderimdi, bunu yerine getirdim” diyor. “Sonra onlara karşı size tekrar güç ve kuvvet verdik”, “yeniden bereket, bolluk verdik” diyor, Allah. “size mallar ve çocuklarla yardım ettik ve topluluk olarak sizi sayıca çok kıldık”, “sayınızı da arttırdık” diyor, Allah. “Eğer iyilik ederseniz kendinize iyilik etmiş olursunuz”, yani ahiretiniz için, dünyanız için, o sizi pozitif hale getirir. Çünkü kötülük yapan kendi kavruluyor, kendi yanıyor. Mesela birisine kin duyduğunda bir insan, hasta oluyor, dengesi bozulur. Affettiğinde insanın beyni rahatlıyor. “Eğer kötülük ederseniz o da sizin aleyhinizedir. İşte Kuran’ın kastettiği bu, tabii birçok anlamı var bir anlamı da bu. “Sonunda vaat geldiği zaman (Allah’ın vaat ettiği olduğu zaman)” bu ayetin ebcedi 2019 tarihini veriyor. Aynı şekilde Mehdiyet’in devridir. Şimdi biz 2011’deyiz az bir şey var 2019’a da, inşaAllah. “Eğer zulmederseniz yüzlerinizi kötü duruma sokacak, (insanların yüzlerini kötü duruma sokacak)”, olayların olacağını belirtiyor, Allah. “Birincisinde ona girdikleri gibi mescid (Kudüs)e girsinler ve ele geçirdiklerini darmadağın edip mahvetsinler". Demek ki savaşları da Allah meydana getiriyor. Mutlaka bir sebebi oluyor, durduk yere kendiliğinden olmaz. “Umulur ki, Rabbiniz size merhamet eder”, eğer güzel huylu olursanız size merhamet eder. “Fakat siz (bozgunculuğa) dönerseniz Biz de (sizi aşağılık kılmaya ve cezalandırmaya) döneriz” diyor, Allah. “Biz, cehennemi kafirler için bir kuşatma yeri kıldık”. Cehennemle de Allah tehdit ediyor. “Şüphesiz, bu Kur'an, en doğru yola getirir”. Bakın bir tek Kuran’dan bahsediyor. “Bu Kur'an, en doğru yol”, doğru yol demiyor, Allah. “En doğrusu neyse onu yaparım. Yalnız sadece Kuran’la yaparım” diyor. “En doğru yola getirir ve salih amellerde bulunan mü'minlere (samimi olan insanlara, samimi müminlere) onlar için gerçekten büyük bir ecir olduğunu müjde verir”. Ama samimi candan olan, kendini kasmayan, sıkmayan, vicdanına tam uyan. “Ve şüphesiz, ahirete inanmayanlar için de acı bir azap hazırlamışızdır”. Dünyada da acı çekiyorlar zaten ahirete inanmayanlar. Bu dünya da azap çekiyorlar. “İnsan hayra dua ettiği gibi, şerre de dua etmektedir”, “güzellik arar ama belasını da arar” diyor, Allah inşaAllah. “İnsan, pek acelecidir” diyor, Allah.
PINAR ELİÇE: Burada da sabır önemli, zamana bırakmak, yaymak.
ADNAN OKTAR: Evet maşaAllah. “Biz geceyi ve gündüzü iki ayet kıldık; gece ayetini sildik de Rabbinizden bir fazl aramanız, yılların sayısını ve hesabı öğrenmeniz için gündüzün ayetini aydınlatıcı kıldık”, “geceyi ve gündüzü ben yaratıyorum. Durduk yere olmuyor” diyor, Allah. Çünkü alem bir simsiyah oluyor bir süre sonra bembeyaz oluyor, yine simsiyah oluyor, yine aydınlık oluyor. “Biz, her şeyi yeterince açıkladık” diyor, Allah. Kuran da her şey açıklanmış. “Biz, her insanın (işlediklerini, yaptıklarını) kendi boynuna doladık” diyor, Allah. Onu bir kuş olarak belirtiyor, Allah. “Kaderi belli” diyor, Allah. “Kıyamet gününde onun için açılmış olarak önüne konan bir kitap çıkarırız”. “Bütün hayatını kaset gibi içine almış bir bilgi ona sunulacak” diyor, Allah. "Kendi kitabını oku; bugün nefsin hesap sorucu olarak sana yeter". Kendi zaten o bilgiden kaset gibi ona sunulan o cisimden akan bilgi ile kendi vicdanen zaten olayları anlıyor. Yaptığı hataları, anormallikleri zaten görüyor, kendi kendini inkar edemiyor. “Kim hidayete ererse”, Allah’ın hadi ismi ile iman bulursa, samimi olursa “kendi nefsi için hidayete erer”, “kendine faydası olur” diyor. “Kim de saparsa kendi aleyhine sapar. Hiçbir günahkar, bir başkasının günah yükünü yüklenmez”. Hani diyorlar; “günahını ben alayım, sen yap” diyorlar. “Öyle bir şey olmaz” diyor, Allah. “Biz, bir elçi gönderinceye kadar (hiçbir topluma) azap edecek değiliz”, “mutlaka bir uyarıcı gelir” diyor. Onun için ahir zamanda da çok uzun süre geçtiği için Peygamber Efendimiz (s.a.v)’den sonra, 1400 yıl geçtiği için hem Mehdi (a.s), hem Hz. İsa (a.s) Mesih geliyorlar aynı devirde gelecekler, inşaAllah.
İsra Suresi, 8 (Allah Musevileri fitneden sakınmaları konusunda uyarmıştır.)
SAYIN ADNAN OKTAR'IN A9 TV'DEKİ CANLI SOHBETİ (20 EYLÜL 2012; 23:00)
ADNAN OKTAR: “Umulur ki, Rabbiniz size merhamet eder, fakat siz (bozgunculuğa) dönerseniz Biz de (sizi aşağılık kılmaya ve cezalandırmaya) döneriz. Biz, cehennemi kafirler için bir kuşatma yeri kıldık.” Bu ayette Musevilere karşı bir tehdit var; fitneye girmeyin, diyor Allah, güzel ahlaklı olun, zulmetmeyin, eğer bozgunculuğa dönerseniz Ben de sizi cezalandırmaya dönerim diyor.