Adnan Oktar’ın 12 Kasım 2009 Tarihli Çay TV ve Maraş Aksu TV Röportajından
ADNAN OKTAR:Mesela Alak Suresi. Geçen gün, dün de konuşmuştuk. Şeytandan Allah’a sığınırım. Rahman Rahim olan Allah’ın adıyla. “Yaratan Rabbinin adıyla oku. O insanı bir alaktan yarattı.” İnsanın ilk hali yani anne karnındaki hali. “Oku Rabbin en büyük kerem sahibidir. Ki o kalemle yazmayı öğretendir”. Ahir zamanda okuma yazma çok önemli bir konu biliyorsunuz. İnsana bilmediğini öğretti. Cenab-ı Allah bize bilimle her şeyi öğretiyor. Kuran’la ve bilimle. Bilimin verdiği nimetlerle. Mesela kromozomların yapısını öğrendik, mesela fosillerin. 250 milyonun üzerinde fosil var olduğunu öğrendik, fosillerin hiçbir değişime uğramadığını, canlıların olduğu gibi kaldığını öğrendik. Evrimin bir safsata olduğunu Allah bize bilimsel delillerle ispat etti. Bakın diyor ki “insana bilmediğini öğretti”. “Hayır gerçekten insan azar”. Yani durduk yere azar. “Kendini müstağni gördüğünden” yani kendini böyle üstün kusursuz mükemmel gördüğünden. Bunu kimde görüyoruz Lenin’de görüyoruz. Stalin’de görüyoruz. Marx’da görüyoruz. Muazzam bir enaniyet ve kendini beğenme var. “Şüphesiz dönüş yalnızca Rabbinedir.” Şu an hepsi öldüler değil mi? “Engellemekte olanı gördün mü? Namaz kıldığı zaman bir kulu?” İşte bu ahir zaman. “Engellemekte olanı gördün mü?” Engellemekte olan biz kimlerde gördük? Komünistlerde gördük, faşistlerde gördük, masonlarda gördük. “Namaz kıldığı zaman bir kulu”. Namazı, orucu, yani İslam’ın farz kıldığı her türlü hükmü ahir zamanda biliyorsunuz küfür engelledi. Bunu Romanya’da da gördük, Rusya’da da gördük, Kızıl Çin’de de gördük, dünyanın birçok yerinde gördük. “Engellemekte olanı gördün mü?” Demek ki ahir zamanda bunu bir göreceğiz. “Namaz kıldığı zaman bir kulu. Gördün mü ya o kul doğru yol üzerinde ise.” Yani sırat-il müstakim üzerinde ise. “Ya da takvayı emrettiyse.” Bak hem doğru yol üzerinde, hem takvayı emrediyor, bir tebliğci bu. İnşaAllah. “Ve doğru yol üzerinde. Gördün mü ya bu engellemek isteyen yalanlıyor ve yüz çeviriyor ise”. Mesela Allah yarattı diyorsun, yok doğrusu Darwinizm’in dediğidir diyor. Yalanlıyor. Kuran doğru diyorsun yok diyor Kuran doğru değil diyor. Haşa ve yüz çeviriyor. Yani muhatap olamıyorsun, mesela konuşmak istiyorsun kaçıyor. Tabii yüz çeviriyor diyor Allah. “O Allah’ın gördüğünü bilmiyor mu?” Halbuki o anda onun beyninde o görüntüyü yaratan Allah. Ama o farkında değil. “Allah bilmiyor mu” diyor. Onun beynindeki görüntüyü ona gösteren Allah. Allah görüyor ve Allah’ın görebildiğini o görüyor. “Hayır eğer o bu tutumuna bir son vermeyecek olursa andolsun onu alnından tutup sürükleyeceğiz”. Yani gereken karşılığı Cenab-ı Allah vereceğim diyor. “O yalancı günahkar alnından”. Bunda da tabii bir mucize var. Alın bölgesiyle ilgili değil mi? Nasıl o doktorum biraz anlat.
OKTAR BABUNA: Düşünmenin beynin ön bölgelerine ait olduğu söyleniyor. Karar verme merkezleri özellikle. Evet kontrol edilen alnın olduğu bölgeler.
ADNAN OKTAR: Değil mi? “Bak o yalancı günahkar alnından. O zaman da meclisini çağırsın.” Yani bunlar tabii meclislerine güveniyorlar ekiplerine, mesela komünistler olsun, masonlar olsun, faşistler olsun. Toplu hareket ederler bunlar. Yani ferdi pek hareket etmezler. Topluluklarına güvenirler. Biz de zebanileri çağıracağız diyor. Kıyamet vakti, cehennemde. Ki sayıları biliyorsunuz 19’dur. “Hayır ona boyun eğme ve secde et ve yakınlaş.” 19 ayet. Bakın cehennem zebanileri 19. Bu 19 ayetten oluşuyor. “Ona boyun eğme ve secde et ve yakınlaş.” Secde eden, yakınlaşan, Rabbine yakınlaşan, takvayı emreden, doğru yol üzerinde olan bir şahıstan bahsediyor. Bu Mehdiyet’tir. Mehdiyet’e işaret ediyor. İşari manası. Bir yönü budur ayetin. “Hayır gerçekten insan azar.” Bir kere bir insanın azmasından bahsediyor. Kendini müstağni görüyor, küfrün bir özelliğidir bu, kusursuz, eksiksiz ve mükemmel görüyor. Engelleyici yani faşist düşüncede, her türlü hayrı, hakkı, doğruyu engelliyor. Firavun’un da bir vasfıydı bu. “Namaz kıldığı zaman.” Demek ki özellikle Müslümanların ibadetlerine müdahale eden bir düşünce. Komünist mason düşüncesi.“Hayır gerçekten insan azar.” Bu komünizmin, faşizmin geliştiği yılların tarihini veriyor. Ebcedi. Yani tamdır verdiği tarih. Çok daha fazla şeyler var. Fakat ben onu başka bir zaman ebcedleriyle daha detaylı anlatacağım. İnşaAllah.
Sayın Adnan Oktar'ın 17 Kasım 2010 tarihli röportajından Alak Suresi ile ilgili açıklamalar.
Sayın Adnan Oktar'ın 19 Kasım 2010 tarihli röportajından Alak Suresi ile ilgili açıklamalar.
Sayın Adnan Oktar'ın 31 Ağustos 2011 tarihli röportajından Alak Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Rahman, Rahim olan Allah’ın adıyla, şeytandan Allah’a sığınırım; Alak Suresi, on dokuz ayetten ibaret, hem deccaliyeti hem de Mehdiyet’i anlatan bir suredir; ahir zamanı anlatan, özellikle onlara işaret eden bir suredir. Tabii ayetin asıl anlamı Peygamber Efendimiz (s.a.v) zamanındaki olayları anlatıyor ama Kuran hikaye tarzında olayları anlatmaz, mutlaka hayatta karşılaşacağımız olaylar vardır, onları anlatır. Rahman, Rahim olan Allah’ın adıyla, şeytandan Allah’a sığınırız.
Alak Suresi, 1; “Yaratan Rabbin adıyla oku.” Ahir zamanda deccaliyete karşı Müslüman’ın ne yapması gerekiyor? Bol bol okuması gerekiyor, kültürünü arttırması gerekiyor, müthiş bir genel kültüre sahip olması gerekiyor. Alak Suresi, 2; “O, insanı bir alak'tan yarattı.” Hemen insanın yaratılışına Allah dikkat çekiyor. Yaratılışçılarla Darwinistlerin mücadelesinin ne kadar önemli olduğunu burada görüyoruz Allah Kuran’da ilk önce hep yaratılıştan bahseder, yaratılışın önemini anlatır. 3; “Oku, Rabbin en büyük kerem sahibidir.” Allah yine okumanın önemine dikkat çekiyor. 4; “Ki O, kalemle (yazmayı) öğretendir.” Aynı zamanda, yazmak; bilgisayarla da yazarsın, kalemle de yazarsın, her türlü yazmayı Allah gösteriyor. Biz de ne yaptık? Üç yüz tane kitap yazdık, yüzlerce internet sitesi açtık, televizyon kanalı açtık; radyolar, gazeteler, her yerde İslam’ı, Kuran’ı tebliğ ediyoruz, inşaAllah. “Ki O, kalemle (yazmayı) öğretendir.” Kim öğretmiş, kim yazmış, biz mi öğrenmişiz? Yok, Allah yazmış. Biz ne olmuşuz? Vesile olmuşuz, sadece bir vesile; her şeyi yaratan kim? Allah. “İnsana bilmediğini öğretti.” Demek ki cehalet büyük bir sorun. Ben şimdi insanlara konuları anlatıyorum, kim anlatıyor? Ben anlatıyorum. Beni kim konuşturuyor? Allah konuşturuyor. Anlatan kimmiş? Allah. Ben neyim? Vesileyim. Öğreten kimmiş? Allah’mış. 5; “İnsana bilmediğini öğretti.” Kim öğretiyor? Allah öğretiyor. Onun için hiç kimse ne gerçek alim, ne de hoca oluyor; herkese her şeyi öğreten Allah’tır.
6; “Hayır; gerçekten insan, azar.” “İnnel insâne le yatgâ.” Bediüzzaman’ın özellikle üzerinde durduğu bir ayettir. Darwin’in ölüm tarihini verir bu ayet, “innel insâne le yatgâ.” “Hayır; gerçekten insan, azar” ayeti, altıncı ayet. 7; “Kendini müstağni gördüğünden.” Alim görür, büyük görür. İnsan kendini müstağni görmeyecek, eleştirerek, hatalarını kabul edecek, büyük görmeyecek kendini; bütün gücün Allah’ta olduğunu bilecek, her şeyi yaratanın Allah olduğunu bilecek, kendini Allah’a teslim edecek. 8; “Şüphesiz, dönüş yalnızca Rabbinedir.” “Ölümden sonra mutlaka dirileceksiniz” diyor Allah, “Allah’a döneceksiniz” diyor. “Engellemekte olanı gördün mü? Neyi? İttihad-ı İslam’ı. Kim engelliyor? Yobaz takımı, deccaliyet, PKK, iddia edilen Ergenekon Terör Örgütü. 9; “ Engellemekte olanı gördün mü?” İttihad-ı İslam’ı, Türk İslam Birliğini, Kuran ahlakının yayılmasını, Darwinizmin yıkılmasını, her şeyi; hayır olan her şeyi engellemek ister deccaliyet. 10; “Namaz kıldığı zaman bir kulu.” Kuran okutturmaz, namaz kıldırmaz, İtihad-ı İslam’ın oluşmasını kabul etmez, Türk-İslam Birliği’ne engel olur, her şeye engel olur. 11; “Gördün mü? Ya o (kul) doğru yol üzerinde ise,” işte bu Mehdiyet’e bakıyor, buradaki ayet. Demek ki Mehdiyet engellenecek, İttihad-ı İslam engellenmeye çalışılacak, Hz. Mehdi (a.s) hapsedilmeye çalışılacak, talebeleri durdurulmaya çalışılacak, Kuran’ın işari anlamı. 12; “Ya da takvayı emrettiyse.” Hz. Mehdi (a.s) neyi emredecek? Takvayı anlatacak, Allah’ın emrini bildirecek, güzel ahlakı bildirecek, Allah’ın emirlerini nakledecek. 13; “Gördün mü? Ya (bu engellemek isteyen) yalanlıyor ve yüz çeviriyor ise.” Neyi yalanlıyor? “Hz. Mehdi (a.s) gelmeyecek, Hz. İsa (a.s) gelmeyecek, İslam hakim olmayacak” diyor, “Darwin’in dedikleri doğru, Allah yaratmadı, tesadüfen yaratıldı her şey” diyor. Ve yüz çeviriyor, dinlemek istemiyor. Dinleyenleri de engelliyor. Adam diyor ki; “sakın bunlara yaklaşmayın, sakın kitaplarını okumayı.” Yüz çeviriyor. 14; “O, Allah'ın gördüğünü bilmiyor mu?” Bilse zaten öyle şımarmaz. Haberleri yok, Allah ona dikkat çekiyor. Allah her yerde, beş kişi varsa altıncısı Allah’tır, Kuran ayetidir bu. “Üç kişiyse dördüncüsü Allah’tır, beş kişiyse altıncısı Allah olur” diyor, “orada mutlaka Allah sizi dinler” diyor. “O, Allah'ın gördüğünü bilmiyor mu?” Hem görür, hem dinler Allah. 15; “Hayır; eğer o, (bu tutumuna) bir son vermeyecek olursa,” deccalliğine devam ederse, İttihad-ı İslam’ı engellemeye kalkarsa, Türk-İslam Birliği’ni engellemeye kalkarsa, Darwinizm-materyalizme karşı mücadeleyi durdurmaya çalışırsa, Hz. Mehdi (a.s)’ı engellemeye kalkarsa, Hz. İsa Mesih (a.s)’ı engellemeye kalkarsa, “andolsun, onu perçeminden,” alnından, “tutup sürükleyeceğiz.” Alnında ne varsa artık, sarığı varsa sarığından tutar Cenab-ı Allah, başka bir şeyi varsa başka bir şeyinden tutar ve onu sürekler. Nereye sürükleyeceğini söylüyor Cenab-ı Allah; 16; “o yalancı, günahkar olan alnından tutup cehenneme süreklerim” diyor Cenab-ı Allah. 17; “O zaman da meclisini (yakın çevresini ve yandaşlarını),” tarikatındaki arkadaşlarını, çıkar ilişkisi içerisinde olan kişileri, “çağırsın” diyor Allah, kim varsa. Veyahut kendi örgütünde, iddia edilen Ergenekon terör örgütünde kim varsa, “çağırsın” diyor Allah. “Hiçbir şey yapamazlar” diyor Allah. 18; “Biz de zebanileri çağıracağız” diyor. 19; “Hayır; ona boyun eğme,” deccaliyete boyun eğme, “(Rabbine) Secde et,” Allah’a tam bağlan, güven, teslim ol, “ve yakınlaş.” Alak Suresi, Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in devrine bakmakla beraber, biz ahir zamana göre yorumladık, inşaAllah.