ADNAN OKTAR'IN KAÇKAR TV'DEKİ CANLI RÖPORTAJI (17 ARALIK 2010)
“Onlara bir ayet getirmediğin zaman”, yani onların şirk düşüncesine uygun, onların hurafelerine, onların abuk sabuk inançlarına uygun, hürriyeti, güzelliği ortadan kaldıran talepleri oluyor onların biliyorsunuz müşriklerin, münafıkların. “Onlara bir ayet getirmediğin zaman: “Sen onu (inmeyen ayeti) toplasana” derler. Yani Peygamberimiz (s.a.v.)’e “sen çıkart, bir şey söyle” diyorlar. Peygamber (s.a.v.) söylemeyince ne yapıyorlar? Peygamber (s.a.v.) adına hurafe çıkarıyorlar. Çünkü Peygamberimiz (s.a.v.) diyor; “ben Kuran’a uyuyorum” diyor. “O zaman ben de Peygamber (s.a.v.) adına bir şey çıkarayım” diyor. “Peygamber dedi ki” diyor. “Duydum ki, duymuşuz ki, duymuşlar ki.” Al sana hurafe ondan sonra. Bak “Sen onu (inmeyen ayeti) derleyip-toplasana” derler. Dedi ki: “Ben, yalnızca bana Rabbimden vahyolunana uyarım.” “Kuran’a uyarım” diyor Peygamber (s.a.v.). “Bu, Rabbinizden olan basiretlerdir; iman edecek bir topluluk için bir hidayet ve bir rahmettir.
“Kuran okunduğu zaman, hemen onu dinleyin.” Yani “sohbete devam etmeyin ve susun, konuşmayın. Dikkatinizi Kuran’a verin” diyor Allah. “Umulur ki esirgenmiş olursunuz.” Kuran okunurken konuşmak haramdır. Mesela camiilerde görüyorum bağıra bağıra Kuran okuyorlar, yüksek sesle güzel. “Hemşerim nasılsın? Ne yapıyorsun? Çoktan beri göremiyoruz.” Camiinin içinde sohbet ediyor. Ama Kuran da bir yandan okunuyor. Muhatap dahi olmuyor. Kuran okunduğunda, dinlenir, susulur. “Rabbini, sabah akşam, yüksek olmayan bir sesle, kendi kendine, ürpertiyle” yani derin heyecan, derin konsantrasyonla, “yalvara yalvara ve için için zikret. Gaflete kapılanlardan olma.” Bakın bu ayet çok hayati bir ayettir. Çok önemlidir. Her ayet önemli fakat bu ayet de çok önemli. Bak, “Rabbini, sabah akşam, yüksek olmayan bir sesle, kendi kendine,” bakın dikkat edin “ürpertiyle”, derin konsantrasyonla, “yalvara yalvara”, derin konsantrasyonla, “için için”, içinden gelerek, coşkulu bir derinlikle, Allah aşkıyla, derin bir sevgiyle, “hakkıyla Allah’tan korkarak zikret. “Gaflete kapılanlardan olma.” Böyle bir dua bütün dünyayı değiştirir söyleyeyim. Çok hayatidir inşaAllah.
Sayın Adnan Oktar'ın 14 Mart 2012 tarihli röportajından Araf Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah’a sığınırım. Araf Suresi, 196; “Hiç şüphesiz, benim velim kitabı indiren Allah'tır.” Allah hemen Kuran’a dikkat çekiyor, başka bir şeye değil. “O salihlerin koruyuculuğunu (veliliğini) yapıyor.” Samimi olan insanların koruyuculuğu. Kimi koruyormuş Cenab-ı Allah? Samimi olan insanları koruyor. 197; “O'ndan başka taptıklarınız ise size yardıma güç yetiremezler, kendilerine de.” “Boşa yapıyorsunuz onun dışında, hiçbir faydası olmaz onun size” diyor. 198; “Eğer onları doğru yola çağırırsanız işitmezler.” Eğer hidayet ehli değilse istediğin kadar anlat, etkilenmez. “Onları sana bakar (gibi) görürsün, oysa onlar görmezler bile.” İnsanların hatası orada oluyor, bakıyor olduğunu görünce onu canlı zannediyor. İnanamıyor ona, nasıl söz dinletemiyorum diye. Halbuki o zaten bakar durumda ama ölü. Allah, “Siz onları canlı zannedersiniz, oysa onlar ölüdürler” diyor. 199; “Sen af (veya kolaylık) yolunu benimse, (İslam'a) uygun olanı (örfü) emret ve cahillerden yüz çevir.” “Şefkatle yaklaş” diyor Cenab-ı Allah, “af ve kolaylık yolunu benimse.” Kolaylık bakın, af ile kolaylık. “Örf ile emret,” makul insanların kabul edeceği, toplumun kabul edeceği örf ile emret. İnsanların alışık olduğu, makul göreceği bir tarz; “bununla emret.” “Ve cahillerden yüz çevir, anlamıyorlarsa bırak onları” diyor Cenab-ı Allah. 200; “Eğer sana şeytandan yana bir kışkırtma (vesvese veya iğva) gelirse, hemen Allah'a sığın.” Kendin halletmeye kalkma, Allah’a sığın. “Çünkü O, işitendir, bilendir.” 201; (Allah'tan) Sakınanlara,” helale, harama dikkat edenlere, “şeytandan bir vesvese eriştiğinde (önce) iyice düşünürler” diyor. Bakın, düşüncenin önemine Allah dikkat çekiyor; hafif değil, iyice düşünürler. “Düşünürler” derdi Allah ama “düşünürler” demiyor; “iyice düşünürler” diyor, beynin kapasitesini iyice kullanırlar. “(Allah'ı zikredip-anarlar), sonra hemen bakarsın ki görüp bilmişlerdir.” Allah, “o zaman hemen bilgiyi veririm” diyor. Ama önce beynini kullanmak için beynine emir verecek, dua edecek. Beynini son kapasitede kullanacak; o zaman Allah, “hemen bakarsın ki görüp bilirler” diyor. “Hemen doğru bilgiyi veririm” diyor Cenab-ı Allah. 202; “(Şeytan'ın) Kardeşleri ise, onları sapıklığa sürüklerler, sonra peşlerini bırakmazlar.” Şeytanla dost olanlar, onları sapıklığa sürüklüyor; yobazlığa, Darwinizme, materyalizme sürüklüyorlar; “sonra peşlerini bırakmazlar.” Mesela yobaz kafanın içinden çıkmıyor. Yobaz yobazı destekliyor, komünist komünisti destekliyor, iddia edilen Ergenekon terör örgütü mensupları birbirlerini destekliyorlar. Birbirlerinin peşini bırakmıyorlar. 203; “Onlara bir ayet getirmediğin zaman: "Sen onu (inmeyen ayeti) derleyip-toplasana" derler.” İşte bu yobazların mantığı. Allah demiyor, o zaman uydurmaya ihtiyaç duyuyorlar ve uydurmaya başlıyorlar. “De ki: "Ben, yalnızca bana Rabbimden vahyolunana uyarım.” “Kuran’a uyarım” diyor Peygamber (s.a.v). “Bu, Rabbinizden olan basiretlerdir; iman edecek bir topluluk için bir hidayet ve bir rahmettir.” Bakın, “Rabbinizden olan basiretlerdir.” “Basiret bu şekilde olur” diyor Cenab-ı Allah. “İman edecek bir topluluk için bir hidayet ve bir rahmettir.” Dikkat ederseniz, hep iman hakikatinin önemi vurgulanıyor ayetlerde. Görüyor musunuz?
Ben tekrar tekrar hatırlatmıyorum, o gözle bakın; sürekli hakim olan iman zafiyeti ve iman hakikatlerinin önemidir. 204; “Kuran okunduğu zaman, hemen onu dinleyin ve susun.” Bir çok yerde, camilerde adamlar konuşuyor; Kuran okunuyor dinlemiyor ve susmuyorlar. “Umulur ki esirgenmiş olursunuz.” Bu muhkem ayettir, farzdır. Kuran okunduğu zaman dinlenir, konuşma olmaz. Bakın, “susun” diyor Allah. Haramdır Kuran okunurken konuşmak. Umurunda bile değil bir çok insanın. 205; “Rabbini, sabah akşam, yüksek olmayan bir sesle, kendi kendine, ürpertiyle, yalvara yalvara ve için için zikret. Gaflete kapılanlardan olma.” Allah’a dua ederken olanca samimiyetiyle, olanca candanlığıyla insan dua edecek, olanca candanlığıyla Allah’ı anacak. 206; “Şüphesiz Rabbinin Katında olanlar, O'na ibadet etmekten büyüklenmezler; O'nu tesbih ederler ve yalnız O'na secde ederler.” Bakın, “Şüphesiz Rabbinin Katında olanlar, O'na ibadet etmekten büyüklenmezler.” Melekler büyüklenmiyor, Hz. İsa (a.s) büyüklenmez. “O'nu tesbih ederler,” Allah’ı anarlar, “ve yalnız O'na secde ederler,” ibadet ederler. Bütün melekler Allah’a secde ediyor, ibadet ediyor, inşaAllah. Cenab-ı Allah, Hz. İsa (a.s)’ın gökte canlı olduğunu vurgulamak için, Hz. İsa (a.s)’ın da meleklerle birlikte ibadet ettiğini söylüyor ayette. Sırf Hz. İsa (a.s)’a mahsus bir ayettir, sadece Hz. İsa (a.s). Başka hiçbir Peygamber için demiyor Cenab-ı Allah, sadece onun için diyor. Meleklerle birlikte ibadet ettiğini söylüyor. Çünkü ölü olsa ibadet etmez, diri olduğu için ibadet ediyor.